[yandx]karaman-olg/t0inmiky9o.5006[/yandx]

http://s1.uploads.ru/i/F8diY.jpg Aslan ile Kurnaz Tavşan - Лев и хитрый заяц.
Ormanda azılı bir aslan yaşamaktadır. Ormandaki tüm hayvanlar korku içindedir. Çünkü aslan, onları rahat bırakmamakta, her gün birini yakalayıp yemektedir. O gün sıranın kimde olduğu belli değildir.

Hayvanlar, korku içinde yaşamaktan kurtulmak için bir çare ararlar. Düşünür, taşınır, aralarından bir heyet seçer aslana gönderirler.

- Ey ormanların padişahı, her gün içimizden birini yakalıyor, yiyorsun. Buna bir diyeceğimiz yok. Ama bu zahmet niye? Sen tahtına otur. Biz sana her gün birini yollarız. Sen de rahatça yersin. Böylece sen rahat, biz de huzur içinde günlerimizi geçiririz, derler.

Bu öneri aslanın hoşuna gider, kabul eder. Ondan sonra da her sabah hayvanlardan biri gelip aslana yem olur. Günlerden bir gün sıra tavşana gelir.

Hayvanlar : "Eh ne yapalım, kısmet seninmiş. Haydi vakit geçirmeden yola düş. Aslanı kızdırmaya gelmez." derler.

Ancak, tavşan işi ağırdan alır. Seke seke aslanın yanına vardığı zaman, vakit bir hayli ilerlemiştir. Açlıktan ateş püsküren aslan: "Nerede kaldın? Gecikmene sebep ne?" diye kükrer. Tavşan yapmacık bir telâşla terlerini siler, boynunu büker:

Image - Aman efendim, ben saygıda kusur etmedim. Sabah erkenden yola çıktım. Ama bir başka aslan yolumu kesti. Elinden kurtulup size gelinceye kadar neler çektim, bir bilseniz, der.

Aslanın öfkesi iyice kabarır : "Kimmiş bu küstah! Bu ormanda ben egemenim, burada benim emirlerim geçer" diye söylenir.

Tavşan bu gelişmeden hayli memnun olur. Öteki aslanı bir parça daha över. Bu sözler üzerine aslan dayanamaz.

- Düş önüme, çabuk göster bu alçağı, diye kükrer.

Tavşan kızgın aslanı alır getirir bir kuyu başına,

- İşte sultanım, yolumu kesen burada yatıyor, bakınız nasıl da kurulmuş.

Aslan hırsla kuyuya bakar. Suda kendi görüntüsünü görür. Hırlamaya başlar. Kuyudan kendi hırıltısı daha güçlü çıkar. Tavşan bu durumda:

- Görüyor musunuz efendim? Size nasıl da meydan okuyor, der.

Aslan büsbütün hiddetlenir.

- Bir ülkede iki padişah olmaz, parçalamalıyım onu, diye söylenir ve sonra güm.
Kendini kuyuya atar. Bir daha da geriye çıkamaz.

Hiddeli, öfkeli hareket etmenin ve düşünmeden işe kalkışmanın cezasını böylece çeker...