ТУРЕЦКИЙ ЯЗЫК. Türkçe oğreniyorum. Русский язык. Rusça oğreniyorum.

Объявление

 
УЧИМ ТУРЕЦКИЙ ЯЗЫК
Facebook Grubu · 25.597 üye
Gruba Katıl
📌 Присоеденяйтесь к нашей группе в фейсбук ❗Мы научим Вас турецкому языку за 3 месяца.
 

Информация о пользователе

Привет, Гость! Войдите или зарегистрируйтесь.



Задания к уроку

Сообщений 1 страница 4 из 4

1

Задание 1. Перевести
Rüzgar ile Güneş http://s1.uploads.ru/P7qFV.jpg
Güneş ve rüzgâr kimin daha güçlü olduğunu tartışıyorlarmış. Rüzgâr
    -Ben daha güçlü olduğumu kanıtlayacağım. Şu karşıdaki paltolu yaşlı adamı görüyor musun ? Paltosunu senden daha hızlı çıkaracağıma bahse girerim
Demiş. Güneş bir bulutun arkasına çekilmiş ve rüzgâr kasırga şiddetinde esmeye başlamış. O kuvvetle estikçe ihtiyar adam paltosuna daha sıkı sarılıyormuş.
Sonunda rüzgâr pes edip durmuş. Güneş bulutların arkasından çıkıp yaşlı adama nazikçe gülümsemiş. Çok geçmeden adam alnındaki teri silip paltosunu çıkarmış.
Sonra , rüzgâra dönmüş nazik ve dostça davranışın, şiddet ve güç gösterisinden daha etkili olduğunu söylemiş.

Задание 2 . Завершите перевод.

Вчера учитель в школу приходил? Oğretmen dün okula geldi mi?
Нет, не приходил. Hayır, gelmedi.
Наверное заболел (1). Galiba (hasta olmak (1)).
Где ты потерял платок? Mendili nerede kaybettin?
Не знаю, может быть на улице потерял (2). Bilmiyorum, belki sokakta (kaybetmek (2))
Извините, Али Селим из класса вышел ли? Affedersiniz, Ali Selim sınıftan çıktı mı?
По-моему, все ученики вышли (3). Bence butun oğrenciler (gitmek (3))
Нилгюн вчера на работу приходила ли? Niglun dun ofise geldi mi?
Может она получила (4) отпуск и поэтому не приходила (5).
Galiba izin (almak (4)) bu sebepten (gelmek (5)).

Задание 3
Переведите на русский язык
1. Doktora göre bu hasta çok zayıfmış ve hep üzgünmüş, onu görmeğe gitmemiz lazımmış.
2. Bu adamın soyu asil değilmiş, gençliğinde eşkiyaymış, yol kesiciymiş. Bir de şunu diyorlar: onun kardeşi de dinsizmiş, çapkın bir hayattan sonra bir jandarma kurşunuyla vurulmuş, şimdi canı cehennemdeymiş.
3. Köyümüzde millet şunu diyor: Ayşe başka bir kimseden gebeymiş, fakat bu akılsız adam yine onunla evlenmek istemiş.
4. Bu tanrı rüzgarın hükümdarıymış.
5. Bu taş meşhur bir adamın mezarı değilmiş, üzerinde bir yazı yok.
6. Senin dayının sözüne göre sen yalancıymışsın, yani attan düşmemişsin, yaralı da değilmişsin.
7. Ölümünden önce hükümdar birkaç satırlık bir vasiyetname yazmış, devletin bir yarısını büyük oğluna, diğer yarısını da küçük oğluna bırakmış.
8. Savaştan sonra ekonomimizdeki bunalımlar bir birini izliyor, genç nesil ağır bir miras almamış mı?
9. Şuna bak, ışık sönmüş, karanlıkta kalmışız!
10. Uzun kavak ağacı kurumuş.
11. Melek hanım, bana biraz borç para ver! Kocam verecek. Gittim sordum, kocanda para yokmuş, sende varmış.
12. Okulun koridorları temizlenmiş

0

2

AYŞE’NİN OYUNCAK BEBEĞİ
Doğum gününde Ayşe’ye, babası çok güzel bir oyuncak bebek almıştı. Arkadaşı Elif, bu bebeği çok beğendi. Onunla oynamak istedi. Bebeğe zarar vermeyeceğine söz verdi. Ayşe, sonunda bebeğini Elif’e verdi. Elif, onunla oynamaya başladı. Bebeğin uzun saçları ve güzel bir elbisesi vardı. Elif’in kardeşi saçlarını kesti ve elbisesini yırttı.

1-) Oyuncak bebek kimin doğum gününde alınmıştır?
A) Ayşe
B) Elif
C)Elif’in kardeşi

2-) Oyuncak bebeği kim almış?
A) Elif
B) Ayşe
C) Ayşe’nin babası

3-) Kimin güzel bir elbisesi varmış?
A) Elif’in
B) Ayşe’nin
C) Bebeğin

4-) Bebeğin saçlarını kim kesmiş?
A) Ayşe’nin kardeşi
B) Elif’in kardeşi
C) Ayşe’nin arkadaşı

5) Oyuncağı kim hediye etmiş?
A) Ayşe
B) Ayşe’nin babası
C) Elif’in babası

6-) Alfabemizde kaç tane sesli harf vardır?
A) 29 B) 8 C) 21

7-) Aşağıdakilerin hangisi bir hecelidir?
A) bul B) iki C) emek

8-) “ Türkçe” sözcüğü kaç hecelidir?
A) bir B) iki C) üç

9-) “Annem pazardan ……… aldı.” cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) kitap B) elma C) ekmek

10-) “Görkem, bu sabah ………. kalktı.” Cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) temiz B) güzel C) erken

11-) “Havalar ısınmaya başladı( )”
A) Nokta (.) B) Ünlem (!) C) Soru işareti (?)

12-) “Okulumuzda kaç tane derslik vardır( )”
A) Nokta (.) B) Ünlem (!) C) Soru işareti (?)

1 3-) ”Ay, elimi arı soktu( )”
A) Nokta (.) B) Ünlem (!) C) Soru işareti (?)

14-) “Güreşler( ) nerede yapılıyor( )” boş bırakılan yere aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri gelmelidir?
A) . , B) , . C) , ?

15-) “ kuşlarda” sözcüğü kaç hecelidir?
A) 1 B) 2 C) 3

16-) “Basketbol( ) yüzme( ) voleybol ve futbol birer spor dalıdır( )” boş bırakılan yere aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri gelmelidir?
A) . , . B) , , . C) . , .

17) “Pisiklete binerken dikkatli olmalıyız. ” Bu tümcede hangi sözcük yanlış yazılmıştır?
A) dikkatli B) binerken C) pisiklete

18) “Tiren buraya geliyor. ” Bu tümcede hangi sözcük yanlış yazılmıştır?
A) tiren B) buraya C) geliyor

19) “Önlüğümün dümesi koptu. ” Bu tümcede hangi sözcük yanlış yazılmıştır?
A) önlüğümün B) koptu C) dümesi

20) “Pazardan sovan aldık. ” Bu tümcede hangi sözcük yanlış yazılmıştır?
A) aldık B) sovan C) pazardan

0

3

Padisah ile htiyar Çiftçi
Bir gün padişahlar padişahı av için şehirden uzaklaşmış. Yolda giderken pek çok insanın çalıştığı bir tarla görmüş. Merak edip yanlarına yaklaşmış.

Oradaki insanların arasında yaşı doksanı geçkin bir ihtiyar varmış. Bu ihtiyar toprağa bir şeyler ekiyormuş.

Padişah:
- Ne ekiyorsun ihtiyar? diye sormuş.
İhtiyar çiftçi başını bile kaldırmadan cevap vermiş:
- Baharda yeşermesi için ceviz dikiyorum.
Padişah kahkahayla gülmüş.
- Fakat sen çok ihtiyarsın. Şurada iki günlük ömrün kalmış. Neden uğraşırsın? demiş.
Bunun üzerine ihtiyar başını kaldırmış:
- İnsanlar ekip dikmekle zarar etmezler. Başkaları ektiler; biz yedik. Şimdi de biz ekelim; başkaları yesin, demiş.
Padişah bu cevabı çok beğenmiş. Hemen yanındaki adamına dönerek:
- Bu ihtiyara bir kese altın verin, diye emretmiş.
İhtiyar altınları almış ve:
- Gördünüz mü? demiş, benim ağacım daha büyümeden meyve verdi!

http://s3.uploads.ru/zhxB3.jpg

0

4

BİR KARTAL MASALI
Bir zamanlar, büyük bir dağın tepesinde bir kartal yuva yapmış. Bir süre sonra kartalın, dört adet yumurtası olmuş. Yumurtalar henüz kuluçka dönemlerindeyken dağda bir deprem olmuş. Kartalın yuvasındaki dört yumurtadan biri, depremin şiddetiyle yuvadan düşüp, dağın tepesinden yuvarlana yuvarlana vadideki bir çiftliğe dek ulaşmış. Bu çiftlik, bir tavuk çiftliğiymiş. Çiftlikteki tavuklar, kendi yumurtalarına pek benzemeyen bu değişik ve biraz da büyük yumurtayı sahiplenmek istemişler. Yaşlı bir tavuk, yumurtayı koruması altına almış ve öteki yumurtalardan çıkacak yavrulardan ayırmaksızın büyütmeye karar vermiş.
Günü dolup, zaman geldiğinde yumurtanın içindeki kartal yavrusu kabuğunu kırmış ve dünyaya gelmiş.
Bir tavuk çiftliğinde bulunduğunu ve kendisinin de çevresindeki yüzlerce tavuğun arasında olduğunu görünce, kendini de tavuk sanmış ve çiftlikteki tavuklarla birlikte, oda bir tavuk gibi büyümeye başlamış. Yalnızca o, kendisini tavuk gibi görmekle kalmıyor, çiftlikteki tüm tavuklarda onu bir tavuk olarak görüyorlar ve ona bir tavuk muş gibi davranıyorlarmış. Zaman zaman içinden;
- “Ben çevremdeki tavuklara benzemiyorum... acaba ben kimim? “diye soruyormuş.
Ama, bu kuşkusunu bir türlü dile getiremiyormuş. Ne de olsa o da bir tavukmuş ve tavuk olduğunu da bilmeli, kabul etmeliymiş.
Bir gün çiftlikte öteki tavuklarla birlikte oyun oynarken, yukarılardan birkaç kartalın özgürce uçtuklarını görmüş.
Kendini tutamamış, yüreğinde bir anda oluşan coşkuyla haykırmış:
- “Aman Allah’ım, ne kadar güzel uçuyorlar. Bende onlar gibi uçmak istiyorum...”

Tavuklar, onun bu sözlerine hep birlikte gülmüşler.
- “Sen bir tavuksun ve şunu asla aklından çıkarma; tavuklar kartallar gibi uçamazlar.”
Küçük kartal, o günden sonra hemen her gün gökyüzüne bakıyor ve yukarılarda uçan kartal arıyormuş gözleriyle.... bir kartal gördüğünde ise çiftlikteki öteki tavukları unutuyor, gökteki kartal gözden kayboluncaya dek büyük bir hayranlıkla ve özlemle, onu izliyormuş
Sonra da tüm hayranlığını ve özlemini, kartal gördüğü her zaman olduğu gibi, hep aynı sözlerle dile getiriyormuş:
- “Ah tanrım, ne olur, ben de onlar gibi uçabilsem... bende onlar gibi özgürce kanat açabilsem göklerde....”
O böyle konuştukça, bu kez çevresindeki tüm tavuklarda her zaman söyledikleri sözleri bir kez daha , bir kez daha yineliyorlarmış:
- “Vazgeç düşlerinden... sen tavuksun ve hep tavuk olarak kalacaksın....”
Küçük kartal, çevresindeki tavukların her gün birkaç kez yineledikleri bu sözlerinden öylesine etkilenmiş ki.... sonunda bir kartal gibi göklerde özgürce kanat açmak düşünden vazgeçmiş ve yaşamını bir tavuk gibi sürdürmeyi kabul etmiş. Ve bir tavuk gibi sürdürdüğü yaşamının sonunda bir tavuk gibi ölmüş.

Ne olduğunu düşünürsen, o olursun. Eğer, hayatınızın herhangi bir zamanında, kartal olma hayalini kurarsanız, hayallerinizi takip edin.

Tavukların sözlerini değil.

http://s3.uploads.ru/YX7Eb.jpg

0



Рейтинг форумов | Создать форум бесплатно