Orhan Pamuk. Kar (на турецком и русском языках) скачать
Orhan Pamuk Kar | Орхан Памук Снег Перевела с турецкого А. С. Аврутина Для проекта wwwfranklang.ru сканировал Илья Франк |
- | Посвящается Рюйе «Все наше внимание направлено на опасные крайности всего сущего, На честного вора, на милостивого убийцу, На западного суеверного атеиста». «Политика в литературном произведении груба, как пистолет, который стреляет посреди концерта, но это то, чем мы не можем пренебречь. А теперь мы будем говорить об отвратительных вещах...» «Уничтожьте народ, истребите, заставьте его молчать. Потому что просвещение Европы гораздо важнее народа». «Европеец во мне утратил покой». |
1 Karın sessizliği KARS'A GİDİŞ Karın sessizliği, diye düşünüyordu otobüste şoförün hemen arkasında oturan adam. Bu bir şiirin başlangıcı olsaydı içinde hissettiği şeye karın sessizliği derdi. Onu Erzurum'dan Kars'a götürecek otobüse son anda yetişmişti, İstanbul'dan iki gün süren karlı fırtınalı bir otobüs yolculuğundan sonra Erzurum garajına varmış, kirli ve soğuk koridorlarda elinde çantası, kendisini Kars'a götürecek otobüslerin nereden kalktığını öğrenmeye çalışırken biri, bir otobüsün hemen kalkmakta olduğunu söylemişti. Yetiştiği Magirus marka eski otobüsün muavini, kapattığı bagajı yeniden açmak istemediği için "Acelemiz var," demişti. Bu yüzden şimdi bacaklarının arasında duran koyu vişne rengi Bally marka büyük el çantasını yanına almıştı. | 1 Безмолвие снега Поездка в Карс «Безмолвие снега», — думал человек, сидевший за спиной шофера в автобусе. Если бы это было началом стихотворения, он назвал бы «безмолвием снега» то, что он чувствовал. |
Pencere kenarında oturan yolcunun üzerinde beş yıl önce Frankfurt'ta bir Kaufhof'tan aldığı kül rengi kalın bir palto vardı. Kars'ta geçireceği günlerde bu yumuşacık tüylü, güzel paltonun kendisi için hem utanç ve huzursuzluk, hem de güven kaynağı olacağını şimdiden söyleyelim. Otobüs yola çıktıktan hemen sonra, cam kenarında oturan yolcu "belki yeni bir şey görürüm" diye gözlerini dört açıp Erzurum'un kenar mahallelerini, küçücük ve yoksul bakkal dükkanlarını, fırınları, kırık dökük kahvehanelerin içlerini seyrederken kar serpiştirmeye başlamıştı, İstanbul'dan Erzurum'a yol boyunca yağan kardan daha güçlü ve iri taneliydi. Cam kenarında oturan yolcu yol yorgunu olmayıp gökten kuş tüyleri gibi inen iri tanelere biraz daha dikkat etseydi yaklaşmakta olan güçlü kar fırtınasını sezebilir, belki de bütün hayatını değiştirecek bir yolculuğa çıkmış olduğunu ta baştan anlayıp geri dönebilirdi. Ama geri dönmek aklında yoktu hiç. Akşam çökerken yeryüzünden daha aydınlık görünen göğe gözlerini dikmiş, gittikçe irileşen ve rüzgarda savrulan kar tanelerini yaklaşmakta olan bir felaketin belirtileri olarak değil, çocukluğundan | На этом человеке, сидевшем теперь у окна, было толстое пальто пепельного цвета, купленное лет пять назад во Франкфурте, в одном из магазинов «Кауфхоф». Автобус выехал в дорогу, и в то время как сидевший у окна путешественник во все глаза рассматривал окраинные кварталы Эрзурума, крошечные и нищие бакалейные лавки, пекарни и помещения ветхих Если бы путешественник, сидевший у окна, не устал бы так в дороге и внимательнее посмотрел бы на огромные снежинки, спускающиеся с неба как птичьи перья, он смог бы почувствовать, что приближается сильная снежная буря, и, возможно, вернулся бы назад, поняв, что отправляется в путешествие, которое изменит всю его жизнь. |
kalma bir mutluluk ve saflığın en sonunda geri gelen işaretleri olarak seyrediyordu. Cam kenarında oturan yolcu, çocukluğunu ve mutluluk yıllarını yaşadığı şehre, İstanbul'a on iki yıldan sonra ilk defa bir hafta önce annesinin ölümü üzerine dönmüş, orada dört gün kalmış, hiç hesapta olmayan bu Kars yolculuğuna çıkmıştı. Yağan olağanüstü güzellikteki karın onu yıllar sonra görebildiği İstanbul'dan bile daha mutlu kıldığını hissediyordu. Şairdi ve yıllar önce yazdığı ve Türk okuyucusunun pek az tanıdığı bir şiirinde karın hayatta bir kere rüyalarımızda da yağdığını yazmıştı. Kar rüyalarda yağdığı gibi uzun uzun, sessizce yağarken cam kenarında oturan yolcu yıllardır tutkuyla aradığı masumiyet ve saflık duygularıyla arındı ve kendini bu dünyada evinde hissedebileceğine iyimserlikle inandı. Biraz sonra da uzun zamandır yapmadığı ve aklından hiç geçmeyen bir şeyi yaptı ve koltuğunda uyuyakaldı. Uyumasından yararlanıp onun hakkında sessizce biraz bilgi verelim. On iki yıldır Almanya'da siyasi sürgün hayatı yaşıyordu, ama hiçbir zaman siyasetle fazla ilgilenmiş değildi. | приближающейся беды, а как вернувшиеся наконец знаки счастья и радости из далекого детства. Давайте тихонько расскажем о нем, воспользовавшись тем, что он спит. Вот уже двенадцать лет, как он вел в Германии жизнь политического ссыльного, хотя политикой |