Kitap

  Bir zamanlar, çok uzak bir ülkede yoksul bir tüccar varmış. Bu tüccar ölmek üzereymiş. Hayattaki tek oğlunu yanına çağırmış. Ona,
  - Oğlum, biliyorsun, çok yoksul yaşadım. Sana bırakacak yalnız bir tek şeyim var. O da bir kitap, demiş ve çok geçmeden bu dünyadan ayrılmış.
Babası öldükten bir süre sonra, delikanlı kitabı okumaya başlamış. O güne dek hiç bilmediği şeyleri, bu kitaptan öğrenmiş.
  Öğrendiği bu bilgilerle icatlar yapmaya çalışmış ve günün birinde bir çalar saat icat etmiş. Çalar saat ülkedeki herkesin çok hoşuna gitmiş.
   Delikanlı, bir gün yaptığı saatlerden birini krala hediye etmiş. Kralın kızı bu saate hayran olmuş. Babasına,
  - Babacığım, bu saati icat eden delikanlıya, saati nasıl yaptığını sorar mısın , demiş.
Kral gence,
  - Söyle bakalım, bu saati nasıl yaptın, diye sormuş.
Genç,
  - Okuduğum kitaptan faydalanarak yaptım diye cevap vermiş.
Prenses bunu duyunca çok sevinmiş. Delikanlı saraydan çıkınca, babasıyla konuşmuş,
  -  Babacığım biliyorsun ben  de kitapları çok seviyorum. Kitabın değerini bilen bu delikanlı ile evlenmek istiyorum, demiş.
Kral bunu onaylamış. Kızını, saati yapan genç ile evlendirmiş.
İki genç sarayda çok büyük bir kütüphane kurmuşlar. Bu kütüphaneyi kitaplarla doldurmuşlar. İsteyen herkesle kitaplarını paylaşmışlar.
Böylece çok mutlu bir hayat yaşamışlar.

ПЕРЕВОД