ТУРЕЦКИЙ ЯЗЫК. Türkçe oğreniyorum. Русский язык. Rusça oğreniyorum.

Объявление

 
УЧИМ ТУРЕЦКИЙ ЯЗЫК
Facebook Grubu · 25.597 üye
Gruba Katıl
📌 Присоеденяйтесь к нашей группе в фейсбук ❗Мы научим Вас турецкому языку за 3 месяца.
 

Информация о пользователе

Привет, Гость! Войдите или зарегистрируйтесь.



Çakal İle Papağan Шакал и попугай

Сообщений 1 страница 7 из 7

1

http://s1.uploads.ru/i/pdJyn.jpg   Çakal İle Papağan Шакал и попугай

Ольга
Ülkenin birinde, çok akıllı bir papağan yaşardı. Büyük bir ağacın üstünde yuva kurmuştu.
Ağacın kovuğunda da bir çakal, yavrularını büyütüyordu.
Çakal ara sıra ava gidince, papağanın yavruları aşağı iniyordu. Ağacın kovuğuna girip çakalın yavrularıyla oynuyorlardı. Anne papağan, bu durumdan hiç hoşnut değildi.
Bir gün yavrularını toplayıp öğüt vermeye başladı:
- Yavrularım! Kendi cinsinizden olanlarla arkadaşlık edin. Çakalların size zarar vermelerinden korkuyorum.
Fakat yavru papağanlar, annelerinin sözünü dinlemiyorlardı.
Bir gece çakal, yiyecek bulmak için uzaklara gitti. Bu arada bir kurt gelip çakalın yavrularını yedi.
Çakal döndüğünde yavrularını bulamadı. Çok üzüldü.
Yavrularının başına gelenlerden papağanın yavrularını sorumlu tuttu.

Наташа
- Onlar bu kadar ses çıkarmasaydı kurt yavrularımı bulamazdı. Öcümü alacağım, papağanları mahvedeceğim, diye yemin etti. Nasıl bir kötülük yapacağını düşünürken arkadaşı karakulak ona akıl verdi.
- İyisi mi kendini yaralı gösterip bir avcıya görün. Sonra onu, bu ağacın yanına sürükle ve saklan.
Avcı, papağanları avlayacaktır.
Çaylak, Karakulak'ın dediği gibi yaptı. Avcıyı peşine taktı, ağacın yanına gelince saklandı.
Avcı, çakalı kaybedince etrafı araştırdı. Ağacın tepesindeki papağan yuvasını gördü.
Hemen çantasındaki ağı çıkarıp attı. Papağan ve yavruları ağa takılmışlardı.
Papağanlar çırpınıyorlar ama ağı delip kaçamıyorlardı. Papağan, telaşlanan yavrularını yatıştırdı.
- Korktuğum başıma geldi. Arkadaşlık ettiğiniz çakalların annesi bize bu kötülüğü yaptı.
Ama olan oldu bir kere. Şimdi buradan kurtulmanın çaresine bakalım.

Таня
- Nasıl? diye sordu yavru papağanlar.
Anne papağan cevap verdi:
- Ölmüş gibi davranın. Hareketsiz durun. Sizi ağdan atınca da uçup gidin.
Ben sizi sonra bulurum.
- Öyle yaptılar. Avcı ağı aşağı çekti. Sonra da ağı açıp hayvanlara bakmaya başladı.
Yavru papağanlar kaskatı kesilmişti. Avcı, «Her halde korkudan öldüler.» diye düşünerek onları attı. Yavru papağanlar, atıldıkları yerden kalkıp uçtular. Bunu gören avcı sinirlendi.
- Bana oyun oynadılar, dedi öfkelenerek.
Avcı, anne papağanı aldı. Onu şehre götürdü. Ona şiir okumayı ve şarkı söylemeyi öğretti.
Sonra papağanın çok bilgili ve konuşkan olduğunu yaydı. Herkes şiir okuyan, şarkı söyleyen bu papağanın ününü duymuştu.
Papağanın şöhreti, padişahın kulağına da gitmişti. Adamlarına;

Инна
- Getirin bakalım şu papağanı, becerilerini görelim, dedi. Bu emir üzerine avcı bulunarak Saraya getirildi.
Padişah, şiir okuyan, şarkı söyleyen papağanı çok sevdi. Parasını ödeyerek onu avcıdan satın aldı.
Sarayda en nefis yiyecekler, en tatlı meyveler papağanındı. Ama o mutlu değildi. Hep üzüntülü ve düşünceliydi.
Yemek yemeyen papağanın üzüntüsünü padişah fark etmişti. Bir gün pencere kenarında ağladığını gördü.
Hem ötüyor, hem ağlıyordu. Yavrularını düşünüyordu yine. Kim bilir neredeydiler, ne yapıyorlardı zavallıcıklar?
Padişahın yufka yüreği, papağanın bu ağlayışına dayanamadı. Yanına çağırıp üzüntüsünün sebebini sordu. Papağan, çakalın yaptıklarını ve yavrularının durumunu merak ettiğini anlattı. Padişah, bu duruma çok üzüldü ve papağanı salıverdi. Papağan da teşekkür ederek yavrularına doğru uçup gitti.

0

2

Ülkenin birinde, çok akıllı bir papağan yaşardı. в одной стране, очень умный попугай жил.
Büyük bir ağacın üstünde yuva kurmuştu. на верху большого дерева гнездо построил.
Ağacın kovuğunda da bir çakal, yavrularını büyütüyorduв дупле дерева шакал детенышей растил.
Çakal ara sıra ava gidince, papağanın yavruları aşağı iniyordu.  шакал когда уходил, птенцов попугая вниз спускал.
Ağacın kovuğuna girip çakalın yavrularıyla oynuyorlardı. В дупле девева детеныши шакала игрались
Anne papağan, bu durumdan hiç hoşnut değildi. мама попугай, от этого была не в восторге.
Bir gün yavrularını toplayıp öğüt vermeye başladı: как то раз детенышам указание начала давать:
- Yavrularım! Kendi cinsinizden olanlarla arkadaşlık edin. Дети мои, с себе подобными (со своим видом) дружите.
Çakalların size zarar vermelerinden korkuyorum. Шакалы вам вред принесут боюсь
Fakat yavru papağanlar, annelerinin sözünü dinlemiyorlardı. однако птенцы мамины слова не слушали.
Bir gece çakal, yiyecek bulmak için uzaklara gitti. Bu arada bir kurt gelip çakalın yavrularını yedi. Одной ночю, для того чтоб найти еде далеко ушел шакал.
Çakal döndüğünde yavrularını bulamadı. Çok üzüldü. Вернуышись шакал своих детенышей не еашел. Очень растроился.
Yavrularının başına gelenlerden papağanın yavrularını sorumlu tuttu. в том, что произошло с детенышами виноватыми оказались птенцы попугаев (ответственными за (проблемы) свалившиеся на (голову) птенцов стали птенцы попугаев- досл.)

kovuk - дупло
büyütmek - растить, увеличивать, выращивать
başına gelmek - случаться, случиться
başına gelen - то, что случается с кем-то/сваливается на кого-то (проблемы в смысле) - тут gelen причастие, gelenler - множ.число
sorumlu tutmak - отвечать за что-то, считать кого-то виновным в чем-то

Задание
1. Yайдите глаголы находящиеся в составном времени и переведите.

ссылка на урок здесь

0

3

Onlar bu kadar ses çıkarmasaydı kurt yavrularımı bulamazdı.   Они не могли слышать звук шагов приближающегося волка Если бы они так не кричали, волк их не нашел бы
Öcümü alacağım, papağanları mahvedeceğim, diye yemin etti. Я возьму его обратно, попугаи портят его, клянусь.
Nasıl bir kötülük yapacağını düşünürken arkadaşı karakulak ona akıl verdi. Когда (пока) он думал какую же гадость (подлость) он совершит (что бы такого сделать плохого), его друг ирбис его надоумил (дал ему совет)
- İyisi mi kendini yaralı gösterip bir avcıya görün. Посмотрите,  ранен ли хищник Sonra onu, bu ağacın yanına sürükle ve saklan. Затем перетащите его под дерево и скройтесь
Avcı, papağanları avlayacaktır.Охотники преследовали попугаев
Çaylak, Karakulak'ın dediği gibi yaptı. Новичок ...... сказал, что он притворился
Avcıyı peşine taktı, ağacın yanına gelince saklandı. Охотник приостановил погоню Охотника завлек шакал и спрятался за деревом
Avcı, çakalı kaybedince etrafı araştırdı. Охотник исследовал джунгли в округе

Ağacın tepesindeki papağan yuvasını gördü.На вершине дерева он увидел попугая
Hemen çantasındaki ağı çıkarıp attı.Он выскочил из сетей
Papağan ve yavruları ağa takılmışlardı.Попугаи и щенки птенцы  запутались в  сетях
Papağanlar çırpınıyorlar ama ağı delip kaçamıyorlardı.
Papağan, telaşlanan yavrularını yatıştırdı. Попугай поспешил успокоить щенков своих детенышей ( птенцов)
- Korktuğum başıma geldi.Я боялся, что это случится
Arkadaşlık ettiğiniz çakalların annesi bize bu kötülüğü yaptı.
Ama olan oldu bir kere. Что случилось, то случилось
Şimdi buradan kurtulmanın çaresine bakalım.Теперь будем думать, как спастись

Надо изучит
tepesindeki Словообразование » -ki

Отредактировано Nefise (2012-07-15 21:54:03)

0

4

- Getirin bakalım şu papağanı, becerilerini görelim, dedi. Принесите мне вон того попугая, давайте посмотрим на его навыки, сказал он. Bu emir üzerine avcı bulunarak Saraya getirildi. Охотник поймал попугая и доставил его во дворец.
Padişah, şiir okuyan, şarkı söyleyen papağanı çok sevdi. Падишаху очень понравился попугай, который читал стихи и пел песни. Parasını ödeyerek onu avcıdan satın aldı. Падишах купил попугая, заплатив охотнику.
Sarayda en nefis yiyecekler, en tatlı meyveler papağanındı.  Во дворце самая восхитительная еда и самые сладкие фрукты для попугая. Ama o mutlu değildi. Но он не счастлив. Hep üzüntülü ve düşünceliydi. Он всегда выглядел грустным и задумчивым.
Yemek yemeyen papağanın üzüntüsünü padişah fark etmişti. Султан заметил, что попугай печален и не ест. Bir gün pencere kenarında ağladığını gördü. Однажды он увидел, как попугай плачет у окна.
Hem ötüyor, hem ağlıyordu. Он (падишах) целовал его (попугая) и плакал. Yavrularını düşünüyordu yine. Он думал о своих детенышах. Kim bilir neredeydiler, ne yapıyorlardı zavallıcıklar? Кто знает где они были и что они делали, бедняжки.
Padişahın yufka yüreği, papağanın bu ağlayışına dayanamadı. Доброе сердце султана не могло сопротивляться. Yanına çağırıp üzüntüsünün sebebini sordu. Он позвал его и спросил почему он в печали. Papağan, çakalın yaptıklarını ve yavrularının durumunu merak ettiğini anlattı. Попугай сказал, что шакал заботится о его детенышах, но он очень сильно за них переживает. Padişah, bu duruma çok üzüldü ve papağanı salıverdi. Падишах был очень расстроен этой ситуацией и немедленно выпустил попугая. Papağan da teşekkür ederek yavrularına doğru uçup gitti. Попугай поблагодарил падишаха за его щедрость и полетел к своим детенышам.

Отредактировано witnes (2012-07-16 16:58:54)

0

5

- Nasıl? diye sordu yavru papağanlar.как?птенцы спросили.Anne papağan cevap verdi:мать ответила:- Ölmüş gibi davranın. Hareketsiz durun. Sizi ağdan atınca da uçup gidin.умер достойно.недвижимый стал.с дерева вниз рухнул.Ben sizi sonra bulurum.я вас потом найду.-Öyle yaptılar. Avcı ağı aşağı çekti. Sonra da ağı açıp hayvanlara bakmaya başladı.-Так сделали.Охотник сеть внизу дерева растянул.Потом еще у дерева зверей стал выслеживать. Yavru papağanlar kaskatı kesilmişti.Птенцы клювами сеть разрезали.Avcı, «Her halde korkudan öldüler.» diye düşünerek onları attı.В каждом положении запах остается,они перепрыгивают...охотник думаетYavru papağanlar, atıldıkları yerden kalkıp uçtular. Bunu gören avcı sinirlendi.
- Bana oyun oynadılar, dedi öfkelenerek.Птенцы с места слетели.Они видят,что охотник нервничает.=Они со мной в игры играют...гневно говорит он.
Avcı, anne papağanı aldı. Onu şehre götürdü. Ona şiir okumayı ve şarkı söylemeyi öğretti.Охотник мать попугаиху поймал.
Sonra papağanın çok bilgili ve konuşkan olduğunu yaydı. Herkes şiir okuyan, şarkı söyleyen bu papağanın ününü duymuştu.Потом очень попугай очень умный и разговорчивый стал.Всё стихи читает да песни поет.
Papağanın şöhreti, padişahın kulağına da gitmişti. Adamlarına;Падишах с попугаем повсюду бывает,ходит и беседует.

0

6

Девочки попробую отредактировать здесь ваши тексты.

Часть 1.

Ülkenin birinde, çok akıllı bir papağan yaşardı. в одной стране, очень умный попугай жил.
Büyük bir ağacın üstünde yuva kurmuştu. на верху большого дерева гнездо построил.
Ağacın kovuğunda da bir çakal, yavrularını büyütüyordu.  в дупле дерева шакал детенышей растил.
Çakal ara sıra ava gidince, papağanın yavruları aşağı iniyordu.  шакал когда уходил, птенцов попугая вниз спускал.
Ağacın kovuğuna girip çakalın yavrularıyla oynuyorlardı. В дупле девева детеныши шакала игрались
Anne papağan, bu durumdan hiç hoşnut değildi. мама попугай, от этого была не в восторге.
Bir gün yavrularını toplayıp öğüt vermeye başladı: как то раз детенышам указание начала давать:
- Yavrularım! Kendi cinsinizden olanlarla arkadaşlık edin. Дети мои, с себе подобными (со своим видом) дружите.
Çakalların size zarar vermelerinden korkuyorum. Шакалы вам вред принесут боюсь
Fakat yavru papağanlar, annelerinin sözünü dinlemiyorlardı. однако птенцы мамины слова не слушали.
Bir gece çakal, yiyecek bulmak için uzaklara gitti. Bu arada bir kurt gelip çakalın yavrularını yedi. Одной ночю, для того чтоб найти еде далеко ушел шакал.
Çakal döndüğünde yavrularını bulamadı. Çok üzüldü. Вернуышись шакал своих детенышей не еашел. Очень растроился.
Yavrularının başına gelenlerden papağanın yavrularını sorumlu tuttu. в том, что произошло с детенышами виноватыми оказались птенцы попугаев.

Часть 2.

Onlar bu kadar ses çıkarmasaydı kurt yavrularımı bulamazdı.   Если бы они так не кричали волк птенцов не нашел.
Öcümü alacağım, papağanları mahvedeceğim, diye yemin etti. Я отомщу, попугаев загублю, клянусь.
Nasıl bir kötülük yapacağını düşünürken arkadaşı karakulak ona akıl verdi.  Когда (пока) он думал какую же гадость (подлость) он совершит (что бы такого сделать плохого), его друг ирбис его надоумил (дал ему совет)
- İyisi mi kendini yaralı gösterip bir avcıya görün. Не лучше ли раны показав  к охотнику явиться.
Sonra onu, bu ağacın yanına sürükle ve saklan. Затем завлеки его под твое дерево и спрячься
Avcı, papağanları avlayacaktır.Охотники попугаев будут ловить
Çaylak, Karakulak'ın dediği gibi yaptı. Новичок (салага) сделал, что сказал ему ирбис  -
Avcıyı peşine taktı, ağacın yanına gelince saklandı. Охотника завлек шакал и спрятался за деревом
Avcı, çakalı kaybedince etrafı araştırdı. Охотник шакала потеряв вокруг осмотрелся
Ağacın tepesindeki papağan yuvasını gördü.На вершине дерева увидел гнездо попугая 
Hemen çantasındaki ağı çıkarıp attı.Он выскочил из сетей
Papağan ve yavruları ağa takılmışlardı.Попугай и птенцы  запутались в  сетях
Papağanlar çırpınıyorlar ama ağı delip kaçamıyorlardı.
Papağan, telaşlanan yavrularını yatıştırdı. Попугай поспешил успокоить птенцов
- Korktuğum başıma geldi.Я боялся, что это случится
Arkadaşlık ettiğiniz çakalların annesi bize bu kötülüğü yaptı.

Ama olan oldu bir kere. Şimdi buradan kurtulmanın çaresine bakalım.Теперь будем думать, как спастись

öç almak - мстить, отплачивать
mahvetmek - доконать, губить, калечить, потравить, разбивать, разрушать, разрушить, загубить
yemin etmek  - дать клятву, клясться, присягать
görünmek - показываться, появляться, глядеть, казаться, выглядеть, выглядывать, вырастать, вырисовываться, виднеться, являться
karakulak - снежный барс
Çaylak - коршун, скупердяй, упрямец, новичок, дилетант, салага
gösterip - показывая? или показав (либо тут не деепричастие, а просто сокращение глагола)
peşine takılmak - привязываться

Часть 3.

- Nasıl? diye sordu yavru papağanlar. как?птенцы спросили.
Anne papağan cevap verdi:мать ответила

:- Ölmüş gibi davranın. Hareketsiz durun. Sizi ağdan atınca da uçup gidin.умер достойно.недвижимый стал.с дерева вниз рухнул.
Ben sizi sonra bulurum.я вас потом найду.
-Öyle yaptılar. Avcı ağı aşağı çekti. Sonra da ağı açıp hayvanlara bakmaya başladı.-Так сделали.Охотник сеть внизу дерева растянул.Потом еще у дерева зверей стал выслеживать.
Yavru papağanlar kaskatı kesilmişti.Птенцы клювами сеть разрезали.
Avcı, «Her halde korkudan öldüler.» diye düşünerek onları attı.В каждом положении запах остается,они перепрыгивают...охотник думает
Yavru papağanlar, atıldıkları yerden kalkıp uçtular. Птенцы с места слетели.
Bunu gören avcı sinirlendi.Они видят,что охотник нервничает.
- Bana oyun oynadılar, dedi öfkelenerek. Они со мной в игры играют...гневно говорит он.
Avcı, anne papağanı aldı. Onu şehre götürdü. Ona şiir okumayı ve şarkı söylemeyi öğretti.Охотник мать попугаиху поймал.
Sonra papağanın çok bilgili ve konuşkan olduğunu yaydı. Потом очень попугай очень умный и разговорчивый стал.
Herkes şiir okuyan, şarkı söyleyen bu papağanın ününü duymuştu.Всё стихи читает да песни поет.
Papağanın şöhreti, padişahın kulağına da gitmişti. Adamlarına;Падишах с попугаем повсюду бывает,ходит и беседует.

0

7

=olg@= написал(а):

Задание
1. Найдите глаголы находящиеся в составном времени и переведите.

ссылка на урок здесь

Итак, никто не отвечает. Пишу я.
слова следующие.
büyütüyordu, iniyordu , ağlıyordu, düşünüyordu, oynuyorlardı, dinlemiyorlardı, kaçamıyorlardı, yapıyorlardı
Жду перевод.

0



Рейтинг форумов | Создать форум бесплатно