ТУРЕЦКИЙ ЯЗЫК. Türkçe oğreniyorum. Русский язык. Rusça oğreniyorum.

Объявление

 
УЧИМ ТУРЕЦКИЙ ЯЗЫК
Facebook Grubu · 25.597 üye
Gruba Katıl
📌 Присоеденяйтесь к нашей группе в фейсбук ❗Мы научим Вас турецкому языку за 3 месяца.
 

Информация о пользователе

Привет, Гость! Войдите или зарегистрируйтесь.



masallar - сказки

Сообщений 1 страница 15 из 15

1

[yandx]vlasova-vlasovaol/1lwtr7cyuv.2032[/yandx] Keloğlan Ve Dev Anasi

[yandx]vlasova-vlasovaol/rdu8be7qbv.2119[/yandx] Keloğlan ile Kurnaz Bey http://s2.uploads.ru/Z1bxG.jpg

[yandx]vlasova-vlasovaol/mtjg7wsf3w.5013[/yandx] HIRSIZ

[yandx]vlasova-vlasovaol/bcie4g3ss4.2134[/yandx] Keloğlan ile İbiş http://s3.uploads.ru/pVB3N.jpg

[yandx]vlasova-vlasovaol/myrwi77frr.101[/yandx] KELOĞLAN VE DEĞİRMENCİ

[yandx]vlasova-vlasovaol/xmv7g75jqj.2028[/yandx] Keloğlanın Kuyuları http://s2.uploads.ru/2WDQ7.jpg

[yandx]vlasova-vlasovaol/ykfq1f8ffw.7034[/yandx] KELOĞLAN VE MARİFETLİ TAVŞAN

[yandx]vlasova-vlasovaol/y6026mb45n.7027[/yandx] Keloğlan Mutsuz Köyde http://s3.uploads.ru/7roeh.jpg

[yandx]vlasova-vlasovaol/aqyv11eibn.2233[/yandx] KELOĞLAN VE CÜCELER

[yandx]vlasova-vlasovaol/bzc43bvjja.102[/yandx] Keloğlan ve Sihirli Cüce http://s2.uploads.ru/plcPK.jpg sihirli - волшебный

[yandx]vlasova-vlasovaol/lsamy2f3w1.7011[/yandx] KELOĞLAN VE KURT

[yandx]vlasova-vlasovaol/8lfalug063.7116[/yandx] Keloğlan ile Sihirli Keçiler http://s2.uploads.ru/tf89x.jpg

[yandx]vlasova-vlasovaol/w2q4m1lp1z.5013[/yandx] KELOĞLAN VE ALİ CENGİZ

[yandx]vlasova-vlasovaol/uykj2rfzm4.7011[/yandx] Keloğlan Tembel Oğlan http://s2.uploads.ru/zDi4B.jpg

[yandx]vlasova-vlasovaol/4sykz635g7.7006[/yandx] KELOĞLAN VE KOMŞULARI

[yandx]vlasova-vlasovaol/q9uy7pz5fm.7037[/yandx] Koyun akillisi

[yandx]vlasova-vlasovaol/yzd3kpdmml.7145[/yandx] Keloğlanın değiş tokuşu değiş tokuş - мена, обмен

Keloğlan Masalları Beden Değiş Tokuşu Hikayesi

0

2

Küçük Papatyanın Tasası
[yandx]vlasova-vlasovaol/selzf40fkn.4819[/yandx]


Akça Kız
[yandx]vlasova-vlasovaol/3qdtsy5rj4.105[/yandx]


Çan Hayvanı
[yandx]vlasova-vlasovaol/ob5yr4rocy.2122>[/yandx]

0

3

Meraklı Fil Bahri

http://s2.uploads.ru/uftL4.jpg

Fil Bahri/Чубу́шник (лат. Philadélphus) — род кустарников из семейства Гортензиевые (Hydrangeaceae). В России часто этот кустарник неправильно называют жасмином за выраженный сладкий аромат цветков у некоторых видов чубушника.
Русское родовое название «чубушник» дано растению за полые стебли, которые шли раньше на изготовление чубуков для курительных трубок
http://s2.uploads.ru/8l9u1.jpg

[yandx]vlasova-vlasovaol/iorb6spyn5.4600[/yandx]

0

4

Meraklı Çiçek
[yandx]vlasova-vlasovaol/ebdvd1084k.2015[/yandx]

0

5

Sandal Ağacı - Сандальное дерево [yandx]vlasova-vlasovaol/ys1wnzikcn.2226[/yandx]

http://s2.uploads.ru/G6yoc.jpg

САНДАЛЬНОЕ ДЕРЕВО
растет в Ост-Индии, корнями присасываясь к корням других растений;
плод - черный орешек; древесина его обладает красящими
и благовонными свойствами.

0

6

Çavuş Kuşu http://s3.uploads.ru/srm4v.jpg
[yandx]vlasova-vlasovaol/j2myh3arpk.2217[/yandx]

0

7

Maymunla Tilki
[yandx]vlasova-vlasovaol/paitib9a3d.2137[/yandx]

0

8

Sinek Mantarları
http://s2.uploads.ru/8mGvU.jpg [yandx]vlasova-vlasovaol/e5vihmwa9j.2220[/yandx]

0

9

Baklanın Masalı
Соломинка, уголёк и боб /Сказки братьев Гримм Гримм

[yandx]vlasova-vlasovaol/53gtbsi1lb.2215[/yandx] http://s2.uploads.ru/B8W3F.jpg

В одной деревне жила бедная старушка; и набрала она однажды целое блюдо бобов, и собиралась их варить. На очаге своем она вздула порядочный огонек, а чтобы он разгорался повеселее, подкинула в огонь пучок соломы.

Когда она стала ссыпать бобы в горшок, один боб незаметно соскользнул с блюда, упал на пол и очутился там рядом с соломинкой; а тут еще к ним обоим выскочил и раскаленный уголек из печки.

Тогда соломинка повела речь и сказала: "Милые друзья, откуда это вы сюда пожаловали?"

Уголь отвечал: "Я, по счастью, ускользнул от огня, и если бы я этого не добился, то гибель моя была бы неизбежна: пришлось бы в золу перегореть."

Боб добавил: "Да вот и я тоже кое-как уцелел; и если бы старуха засадила меня в горшок, пришлось бы и мне развариться в кашу, как и всем моим землякам." - "И мне тоже повезло, - сказала соломинка, - всех моих собратьев старуха сожгла и на ветер дымом пустила - с полсотни соломинок разом захватила в горсть, да и прикончила. А вот мне-таки посчастливилось - проскользнула у ней между пальцев."

"А что нам теперь делать?" - спросил у товарищей уголек.

"По-моему, - отвечал боб, - так как нам удалось счастливо избегнуть гибели, то мы и должны действовать заодно, как добрые товарищи; а чтобы нас здесь опять не постигло какое-нибудь несчастье, нам следует всем вместе выселиться отсюда и перебраться в иную страну."

Это предложение понравилось остальным приятелям, и они собрались все вместе в путь-дорогу.

Вскоре, однако же, подошли они к маленькому ручью, а так как через него не было перекинуто ни мостика, ни дощечки, то они и не знали, как им переправиться.

Соломинке пришло в голову мудрое решение, и она сказала: "Я перекинусь поперек ручья, а вы сможете переправиться по мне, как по мосточку."

Вот и растянулась соломинка с бережка на бережок, и уголек, горячий и скоренький по природе, сейчас задумал перебежать по новопостроенному мосточку.

Но как добрался он до середины да заслышал под собою плеск воды, его страх-то и обуял: он приостановился и не решался двинуться далее.

Соломинка загорелась, распалась на две части и упала в ручей; уголек рухнул в воду вслед за нею, зашипел в воде и был таков.

Боб, который из осторожности все еще оставался на берегу, стал что есть мочи хохотать над своими приятелями и хохотал до того, что наконец лопнул.

Пришлось бы и ему пропадать, кабы на его счастье не случился тут же странствующий портной: он отдыхал на берегу ручья.

Сжалился он над бобочком, достал иглу и нитку и сшил обе половинки.

Боб очень его благодарил, но так как портной пустил в дело черную нитку вместо белой, то с тех пор у всех бобов остался черный шов посередине.

0

10

İyi yürekli mormenekşe
[yandx]vlasova-vlasovaol/eavx4cq5ad.7046[/yandx]

0

11

Keloğlan ve Sihirli Taş

Bir varmış, bir yokmuş. Allah'ın kulu çokmuş. Evvel zaman içinde bir Keloğlan varmış. İhtiyar ve yoksul annesi, bu biricik oğlunu "Kel oğlum,keleş oğlum" diye severmiş.
Günlerden bir gün Keloğlan annesinden izin alıp balık tutmaya gitmiş. Belki bir kaç balık yakalarım. Anacığımla pişirir, yeriz. Aç karnımızı doyururuz" diye düşünüyormuş.

Irmağın kenarına gelip oltasını salmış. Öğleye doğru kocaman bir balık tutmuş. Pulları gümüş gibi parlak, gözleri cam gibi aydınlık, güzel mi güzel bir balıkmış bu...
Keloğlan balığın pullarını kazımış, karnını yarıp temizlemek istemiş. Bir de ne görsün! Balığın karnı içinde kocaman bir tas durmuyor mu? Keloğlan bir sevinmiş, bir sevinmiş ki sormayın. "Hem balığı götürürüm anama, hem tası" demiş.

Tası su ile doldurup balığı yıkamak istemiş. Birden inanılmayacak bir şey olmuş. Tastan boşalttığı sular altın olarak akıyormuş yere. Keloğlan çok şaşırmış. Bir kaç kere denemiş, hep altın akıyormuş tastan. "Bu, sihirli bir tas galiba. Hemen anama haber vereyim" demiş. Evlerine koşmuş.

Sihirli tasa küpler dolusu suyu doldurup doldurup boşaltmış. Suyu boşalan küplere de altınları biriktirmiş. Artık ülke hükümdarı bile onun yanında fakir sayılırmış...
Keloğlan günler sonra büyük bir saray yaptırıp oraya taşınmış. Kendisine hizmetçiler tutmuş. Sevdiği ve istediği her şeyi alıyor, en güzel yemekleri yiyormuş. Sonunda altınlarının çokluğu onu şımartmaya başlamış.

Gereksiz masraflara, lüzumsuz harcamalara girişmiş. "Oğlum bu işin sonu kötü olabilir" diye öğüt vermeye çalışan anasını bile dinlememiş.

"Sihirli tas elimde, ne istersem yapabilirim..." diyormuş.

Keloğlan'ın böyle kendini beğenmesi, şımarması ve hırsa kapılması, insanların ona duyduğu sevgiyi azaltmış.

Herkes "Eski hali bundan daha iyiydi. Gözünü hırs bürüdü Keloğlan'ın" demeye başlamış.

Keloğlan bir gün daha çok altın elde etmek için, sihirli tasını eline alıp ırmağın kenarına gelmiş. "Suyu tükenecek değil ya, bir saray da buraya yaptırayım. " demiş. Gurur ve kibirle tasını suya daldırmış. Kıyıda biriken altınlar hırsını artırıyormuş. Daha hızlı daha hızlı daldırmaya başlamış tası. Artık altınlardan başka bir şey düşünmüyormuş. Birden tas elinden kayıp suya düşmüş. Keloğlan onu tutmak için eğilince kendisi de ırmağa yuvarlanmış. Yüzme bilmediği için hızla akan ırmakta nerdeyse boğulacakmış. Binbir güçlükle kenara çıkmış. Kendisi suda çırpınıp dururken,biriktirdiği altınları da hırsızlar çalıp götürmüşler.

Artık tası bulmanın da imkanı kalmadığından ağlaya ağlaya annesinin yanına dönmüş. Başına gelenleri anlatmış. Yaşlı kadın:

- Üzülme yavrum, demiş. Hay'dan gelen Hû'ya gider. Zaten, sen o tası alnının teri, elinin emeği ile kazanmamıştın. Üstelik zenginlik seni iyice şımartmıştı. Böylesi daha iyi oldu. Hiç olmazsa kendini başkalarından üstün görme hastalığından kurtulursun."

Keloğlan bu sözlerle teselli bulmuş. Anasına hak vermiş.

O günden sonra da Sihirli Tası bir daha hiç anmamış.

0

12

Kurbağa Prens http://s3.uploads.ru/IHjVG.jpg

[yandx]vlasova-vlasovaol/yw6p35ndjg.7320[/yandx]

Bir zamanlar yedi güzel kızı olan bir kral varmış. Bu kızların en güzeli en küçük olanmış. Güzel günlerde sarayın yakınındaki serin gölün kıyısında altın topuyla oynamaya bayılırmış. Bir gün kız topunu havaya atmış ve beklenmedik bir şey olmuş. Top göle düşmüş! “Topum gitti!” diye ağlamış kız. “Ben senin topunu getiririm,” demiş gölün kıyısındaki küçük bir kurbağa. “Ama benimle arkadaş olacağına, yemeğini paylaşacağına ve geceleri yatağına alacağına söz verirsen, ” diye devam etmiş kurbağa. “Tamam ” demiş kız. Ama kurbağa suya dalıp kızın topunu ona geri vermez koşarak saraya dönmüş.

Akşamleyin kral ve ailesi sofraya oturmuşlar. Tam yemeğe başlamak üzerelerken kapıdan bir vraklama sesi gelmiş. Küçük prenses duymazdan gelmeye çalışmış. Ama kral meraklanmış. ” Kim o?” diye sormuş. Prenses bunun üzerine kurbağaya verdiği sözü babasına anlatmış. ” Söz sözdür kızım,” demiş babası. Böylece prensesin nefret dolu bakışlarına rağmen kurbağaya sofrada yer verilmiş.

Yemekten sonra kız tek başına yatağına yönelmiş. Kurbağa masadan, ” ya ben ne olacağım? ” diye vraklamış. Kral kızına, “Verilen sözlerle ilgili söylediklerimi unutma” demiş. Prenses kurbağayı yanına alıp odasına götürmüş ve bir köşeye bırakmış. ” Yastığına gelmek isterim demiş,” kurbağa. Prenses gözyaşları içinde kurbağayı yastığına bırakmış.

Tam o anda kurbağa yakışıklı bir prense dönüşmüş. “Korkma, ” diye gülümsemiş. ” Bir cadı beni kurbağa yapmıştı ve bu büyüyü ancak bir prenses bozabilirdi. Umarım arkadaş olabiliriz. Hem bak artık bir kurbağa değilim.” Prens ve prenses çok geçmeden evlenmişler ve düğünlerinde tabii ki bazı yeşil dostlarını da davet etmeyi unutmamışlar.

0

13

=olg@= написал(а):

Keloğlan Ve Dev Anasi

А где можно посмотреть тексты этих сказок? конечно на слух переводить полезно но иногда неплохо иметь тексты перед глазами-для лучшего восприятия :)

0

14

Alara написал(а):

А где можно посмотреть тексты этих сказок? конечно на слух переводить полезно но иногда неплохо иметь тексты перед глазами-для лучшего восприятия

если в интернете нахожу текст обязательно выкладываю. А когда нет, только аудио.
Давайте совместно писать текст, если хотите.

Аудио с текстом здесь

0

15

=olg@= написал(а):

если в интернете нахожу текст обязательно выкладываю. А когда нет, только аудио.
Давайте совместно писать текст, если хотите.

Аудио с текстом здесь

Я не настолько хорошо знаю язык, чтобы воспринимать на слух :blush:  а так бы с удовольствием...я в свое время скачивала аудиосказки на турецком но к сожалению понять смогла не все.... а в интернете тоже текты найти не смогла..

0



Рейтинг форумов | Создать форум бесплатно